2008-11-05

Tüp Bebek Nedir?

Yumurta ve sperm hücresinin laboratuvar koşullarında birleştirilerek embriyo oluşturulması, geliştirilmesi ve anne rahimine transferi işlemlerini içeren üremeye yardımcı tekniklerin bütünüdür. Laboratuvar koşullarında gerçekleştirilen döllenme, kendiliğinden (in vitro fertilizasyon) ya da insan eliyle, tek yumurta içine tek sperm verilmesi ile (mikroenjeksiyon) sağlanır.

Bugün, endometriozis, nedeni açıklanamayan kısırlık olguları ve erkeğe bağlı kısırlıkta, tüp bebek yöntemleri ile başarılı sonuçlar alınır.
Özellikle son yıllarda uygulanmaya başlanan mikroenjeksiyon, sperm sayısının çok düşük olması ve hatta menisinde hiç sperm olmamasına karşın, testisinde sperm bulunan erkeklerin tedavisinde bir devrim olarak nitelendiriliyor.

Tüp Bebek Uygulamasının Temel Aşamaları
İlk Görüşme
Çiftin doktorla ilk görüşmesi hangi tedavi yöntemine uygun olduklarına karar verme amacını taşır. Görüşme sırasında çiftin öyküsü alınır, önceden yapılmış olan tetkikler değerlendirilir ve kadınla erkek muayene edilir. Erkeğin değerlendirilmesinin temelini Semen (sperm, meni) Analizi oluşturur. Bu analizin Tüp bebek ünitemizin laboratuvarında yapılması gerekir. Kadının jinekolojik muayene ve ultrason incelemesi yapıldıktan sonra,bazı kan tetkiklerini, kültürleri, histerosalpingografiyi (HSG), hormonal incelemeleri yapılır.
İkinci görüşme: Bunun amacı, ilk görüşmede istenen tetkikler değerlendirilerek, bir tedavi planı çizilmesi ve bunun çiftlerle tartışılmasıdır. Plan yapılıp hangi ilaçların, hangi protokole göre uygulanacağına karar verildikten sonra tedaviye başlanır.

Ovulasyon indüksiyonu
Normalde her sağlıklı kadın ayda bir tane yumurta üretmekte olup bizler ovulasyon indüksiyonu yani yumurtlamayı arttırıcı ilaçların tatbiki ile Tüp Bebek uygulamalarında gebelik elde etme ihtimalini arttırabilmekteyiz. Yumurtalıkları uyarıcı bu ilaçlar ortalama 7-10 gün süre ile kullanılır.

Yumurtalıklardaki foliküllerin gelişimi periyodik olarak yapılan ulatrasonografik ve hormonal incelemelerle takip edilir. Bu bulgulara göre yumurtaların toplanması için en uygun zaman belirlenir. Yeterli büyüklüğe gelen foliküllerdeki olgun yumurtaların toplanabilmesi için HCG uygulaması yapılır.

Yumurta toplama
Yumurtalıkların uyarılmasından sonra (Ovülasyon indüksiyonu) belirli büyüklükte folliküller elde edilir. Sıra bu yumurtaları vajinal ultrason yardımı ile genel veya lokal anestezi altında toplanmaya gelir. (Ovum pick-up, OPU). Hasta jinekolojik muayene pozisyonunda yatar ve üzeri steril örtülerle örtülür. Vajina temizliği yapıldıktan sonra vajinaya lokal anestezi uygulanır. Ardından vajinal ultrasonografiye başlanır. Vajinal ultrasonografi üzerinde bulunan kılavuz içinden geçirilen bir iğne ile yumurtalara (overlere) ulaşılır. Her bir follikül içine girilerek içeriği özel bir aspiratör yardımıyla boşaltılır. Alınan sıvı hemen laboratuvara yollanarak yumurta içerip içermediği mikroskop altında incelenir.

Eğer yumurta hücresi varsa ayrılır. Eğer follikülden yumurta elde edilemezse aynı iğne içinden özel sıvı verilerek follikül boşluğu yıkanır. İçinde kalmış olabilecek yumurta alınmaya çalışılır. Bu şekilde tüm folliküller aspire (vakum yardımıyla emme işlemi) edilinceye kadar işleme devam edilir. Her iki yumurtalığın aspire edilmesi yaklaşık 15 - 30 dakika sürer.Bir saat istirahat sonrası, hasta evine gidebilir.

Sperm örneği verme
Yumurta toplama işleminin yapıldığı gün mikroenjeksiyon işleminde kullanılmak üzere erkekten steril bir kap içerisine semen örneği uygun koşullarda alınır ve sıvılaşması beklenir. Sıvılaşan meni, sperm sayısı, hareketliliği ve şekli yönünden incelenir.. Sperm alınması içn en ideal yöntem mastürbasyondur. Menisinde canlı sperm bulunamayan kişilerde ise cerrahi olarak sperm aranır. Semen örneği içindeki sperm hücreleri çeşitli yöntemlerle ayrılarak işleme hazırlanır. Bu sayede hareket ve şekil bakımından en iyi sperm hücreleri seçilmiş olur.

Klasik tüp bebek yöntemi (IVF-In vitro Fertilizasyon)
Bu yöntem doğal üreme sürecine çok benzer bir uygulama olup spermin kendi kapasitesi ile yumurtaları dölleyebilmesi esasına dayanır. Bu yöntemde her bir yumurta belli sayıdaki sperm hücreleri ile aynı ortama alınarak kültür edilir.

Mikroenjeksiyon
Bu tekniğin 1991 yılında ilk kez Belçika'da uygulanmasından bu yana önceleri çocuk sahibi olamayan bir çok infertil çiftte yüksek gebelik oranları elde edilmiştir. Mikroenjeksiyon işleminde özel bir mikroskop ve mikromanipulatör denilen aletler yardımıyla çok ince bir iğne içine alınan tek bir sperm hücresi yumurta hücresi içine enjekte edilir. Üreme teknolojisinde Mikoenjeksiyon (ICSI- Intrasitoplazmik Sperm Enjeksiyonu) ile erkek infertilitesi için çok önemli bir yol kaydedilmiş oldu. Sperm sayısı çok düşük, sperm hareketleri yetersiz ve sperm şekli çok bozuk olan erkekler bu teknikle çocuk sahibi olabilme şansını yakaladı.

Embriyo kültürü
Mikroenjeksiyon veya klasik tüp bebek işlemi sonrasında yumurtalar özel kültür solüsyonları içerisinde anne rahim ortamını taklit eden dolaplara (inkübatör) koyulur. Döllenmenin gerçekleşip gerçekleşmediği 16-20 saat sonra yapılan inceleme sonucu anlaşılır. Bu incelemede artık pre-embriyo ya da zigot olarak nitelendirdiğimiz hücrede anne ve babanın genetik materyalini taşıyan iki çekirdek görmeyi bekleriz. Pre-embriyolar en az iki hücreli aşamaya ulaştıklarında "embriyo" adını alırlar.

Embriyo transferi
Merkezimizde embriyo transferi genellikle yumurta toplamı işleminden üç gün sonra yapılmaktadır. Ancak gerekli görüldüğü durumlarda ikinci günde veya embriyoların blastokist dediğimiz aşamaya kadar kültürlerinin uzatıldığı 5-6. günde de transfer işlemini gerçekleştirebilmekteyiz. Embriyolara şekilsel veya Preimplantasyon genetik tanı yapılmış ise genetik değerlendirme ile seçim yapılarak transfer edilir. Bu işlemde embriyolar çok ince özel bir kateter içerisine çekilerek kadının rahim içerisine yerleştirilir. Embriyo transferi oldukça kolay ve ağrısız bir uygulama olup normal jinekolojik muayene işleminden farksızdır.

Gebelik Testi
Embryo transferinden 12 gün sonra hasta gebelik testi için yeniden kliniğe çağırılır. Burada ilk önce idrarda daha sonraysa kanda gebelik testi (beta-hCG) yapılır. Kanda yapılan testin sonucuna göre gebelik olup olmadığına karar verilir. Testi pozitif olanlar 2 gün sonra yeniden kanda gebelik testi için çağırılır. İki testin sonuçları arasındaki ilişki değerlendirilerek gebeliğin sağlıklı olup olmadığına karar verilir. Sağlıklı bir gebelikte iki gün sonra kan beta-hCG değeri yaklaşık 2 kat artmalı.

Bazı durumlarda bir süre sonra kan beta-hCG değeri sıfıra iner. Bu durum biyokimyasal gebelik olarak adlandırılır. Beta-hCGnin beklenenden daha farklı artışları ise ektopik gebeliği (dış gebelik) düşündüren bulgulardan birisi.
12. ve 14. günlerdeki beta-hCG değerleri istenilen şekilde artan vakalar klinik gebelik olarak kabul edilir ve 2 hafta sonra ilk gebelik ultrasonu için çağırılır. Bu ilk ultrasonda rahim içinde gebelik kesesinin olup olmadığı ve eğer kese varsa kaç tane kese olduğu araştırılır. İkiz, üçüz ya da daha fazla sayıda fetus bu ilk ultrasonda görülebilir.

Zaman zaman çoğul başlayan gebeliklerde fetus sayısı düşüş gösterir. Örneğin üçüz olarak başlayan bir gebelik daha sonra iki hatta tek bebeğe düşebilir. Bu duruma spontan fetal redüksiyon adı verilir. Fazla olan bebek sayısının cerrahi olarak azaltılması ise fetal redüksiyon olarak adlandırılır. Özellikle üçüz, dördüz ya da daha fazla sayıda bebeğin geliştiği durumlarda fetal redüksiyon diğer bebeklerin yaşam şansını yükselttiği için önerilir.



Artık Gen-Art'tan SSK, Bağ-Kur, Emekli-Sandığı HastalarınaTüp Bebek İmkanı
Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve SSK artık SGK çatısı altında birleşti. SGK ile yaptığımız anlaşma sonucu artık devlet Emekli Sandığı ve Bağ-Kur'lular gibi SSK hastalarının da Tüp Bebek ödemesini yapıyor.

SSK Sağlık İşleri Genel Müdürlüğü Tedavi Hizmetleri ve Maluliyet Daire Başkanlığı'nca yayımlanan genelgeyle SSK'lıların bundan sonra tüp bebek uygulamaları tedavi giderlerinin bir bölümü kurum tarafından karşılanacak. Genelgeye göre, tüp bebek uygulaması sevk ve esasları ve tedaviye başlama kriterleri, ilgili mali yılın Bütçe Uygulama Talimatı ve Sağlık Bakanlığı'nın tüp bebek genelgesinde belirtilen hükümler doğrultusunda gerçekleştirilecek. Buna göre, SSK'lılar öncelikle Sağlık Bakanlığı'nın eğitim ve araştırma ile üniversite hastanelerinden tüp bebek tedavisinin zorunlu olduğuna dair durumlarını belgeleyen bir rapor alacaklar. Genelge ayrıca,40 yaş ve en fazla 3 uygulama yapılması sınırı getirilirken, tüp bebek yöntemiyle bir defaya mahsus çocuk sahibi olunabilecek.

SSK ilacın % 80'ini, tedavi giderlerinin ise 1340 YTL'sini karşılayacak.Genelgeyle devlet memurları, Bağ-Kur'lulardan farklı olarak, SSK'lıların sadece anlaşmalı özel merkezlerden yararlanabilmesi koşulu da getirildi.

GENETİK HASTALIĞI OLAN ÇİFTLERE DEVLET YARDIMLI TÜP BEBEK TEDAVİSİ !!!
Sağlık Bakanlığı’nın Tüp bebek tedavisini karşılama kriterleri arasında kadın veya erkekte genetik bir hastalığın bulunması nedeniyle sağlıklı çocuk sahibi olmak amacıyla preimplantasyon genetik tarama yapılarak tüp bebek tedavi yöntemi uygulanması yer almaktadır. Merkezimizin SGK ile yaptığı anlaşma neticesinde SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı hastalarımız Tüp Bebek-Preimplantasyon Genetik Tanı yöntemlerinden faydalanabilmektedirler.
25 Mayıs 2007 tarihli resmi gazetede yayınlanmış olan tedavi uygulama tebliğinin 10.2.1 maddesinde;

D.Diğer endikasyonlar: "Kadın veya erkekte genetik bir hastalığın bulunması nedeniyle sağlıklı çocuk sahibi olmak amacıyla veya bir hastalığın tedavisinin başka tıbbi bir yöntemle mümkün olmaması halinde allojenik amaçlı kordon kanı temini için preimplantasyon genetik tarama yapılarak tüp bebek tedavi yöntemi uygulanabilir. Bu uygulama için, eğitim ve araştırma hastaneleri ile üniversite hastanelerinde, içinde genetik uzman hekiminin bulunduğu kurullar tarafından sağlık kurulu raporu düzenlenecektir." denilmekte olup bu Tebliğ'in uygulama tarihi 15.06.2007'dir.